Erkek üreme sisteminin rolü erkek sperm hücrelerini üretmek, uygun koşullarda saklamak ve sperm ile yumurtanın birleşimini sağlamaktır. Erkek üreme sistemini doğru değerlendirmek için erkek üreme sistemi anatomisi hakkında şu bilgileri vermekte fayda görüyorum.

1. Erkek üreme sistemi hangi bölümlerden meydana gelir?

Erkek üreme sistemi 3 ana bölümden meydana gelir: Testisler, Sperm taşıyan kanallar ve salgı yapan bezler olarak açıklayabileceğimiz bu bölümler erkek üreme sistemi açısından hem tek tek, hem de bütün olarak ele alınmalı ve anatomik bilgiler bu şekilde değerlendirilmelidir.

Testis: Testisler, sağ ve sol olmak üzere bir çift olarak bulunur. Anne karnında gelişme döneminde erkek bebekte karın içinde gelişen testisler doğumdan sonra kasık bölgesinin altında bulunan skrotum olarak adlandırılan torbaya inerler. Testislerin sağlıklı sperm üretmesi için normal vücut ısısından 1 derece daha soğuk bir ortam gerekir. Skrotum bu ortamı sağlar.

Testislerin her biri yaklaşık 4-5 cm uzunluğa, 2-3 cm genişliğe ve 40 gram ağırlığa sahiptir. Her bir testis yaklaşık on lobdan oluşur ve bu lobların her birinin içinde seminifer tubuller (kanalcıklar) vardır.

Testisler hormon salgılanması için de önemlidir. Seminifer kanalcıkların dış kısmında bulunan Leydig hücreleri, kolesterolü kullanarak erkeklik hormonu üretir. Erkeklik hormonu steroid yapılıdır ve erkeklerde günde 4-9 mg arasında üretilir. Testislerde seminifer tubuller içerisinde yıldız şeklinde sperm üreten hücreler (Germ hücrelerini) saran Sertoli Hücreleri bulunur. Bu hücrelerin fonksiyonları: Spermatozoa oluşumuna kadar spermatogenez süresinde germ hücrelerini desteklemek, germ hücreleri besleyecek pek çok protein salgılamak bir kısmı seminifer tubul boşluğuna da salgılanarak epididime kadar spermatozoaları besleyici rol oynar. Kan damarları ve seminifer tubul boşluğundan besleyici maddelerin transferini sağlamak, kan-testis bariyerini oluşturmak, Elonge spermatidleri epitelde lümene doğru ilerleterek oluşan artık maddelerin temizlenmesini sağlamak.

Sperm Taşıyan Kanallar: Testisler içinde seminifer tubul adı verilen kanalcıklar içinde sperm üretimi başlar. Seminifer tubuller her testiste 600-1200 civarındadır ve her bir tubulun uzunluğu yaklaşık 1 metreyi bulur. Seminifer tubullerin çapı 150-300 mikron civarındadır. Sperm vücuttan dışarı çıkıncaya kadar çeşitli kanallar içinden geçerek dışarıya ulaşırlar. Rete testis yolu ile testisi terk eden sperm, bu yoldan epididime ulaşır, epididimden vas deferens yoluyla prostat içerisinde bulunan ejakülatuar kanallara varır. Ejakülatuar kanallar da idrar yolu olan üretra’ya açılır, üretra yoluyla meni içerisindeki sperm dışarı atılır.

Salgı Yapan Bezler: Testisin kendisi de bir salgı bezidir, testisin devamında veziküloseminalis, prostat ve bulbouretral (Cowper’s) bezler salgı yapan bezlerdir. Semenin tümü bu bezlerden gelen salgıların bir araya gelmesinden oluşur.

2. Erkekte meni dışarı boşalıyorsa, bu sperm çıkışı var olarak mı düşünülmelidir?

Hayır. Erkekte meninin dışarı boşalması, sperm çıkışı var anlamına gelmez. Dışarı boşalan menide her zaman sperm olduğu düşünülmemelidir. Testiste üretim bozukluğu olan erkeklerde menide çok az miktarda hatta hiç sperm hücresi bile olmayabilir. Tıp alanında hiç sperm olmaması durumu azoospermia (azospermi) ve çok az miktarda sperm bulunması durumu ise kriptozoospermia olarak adlandırılır.

3. Erkekte penis nasıl sertleşir ?

Penisin ana yapısında boşluklar (sinüzoid) vardır yani bir süngere benzer delikli bir yapı olarak düşünülebilir. Boşluklarda kan dolaşmadığı zaman penis sönük haldedir ve çok yumuşak yapıdadır. Penisin sertleşmesi tam bir reflekstir, bu refleks omurilik ve beyin tarafından kontrol edilir. Parasempatik sinirler sertleşmeyi başlatır, sempatik sinirler sertleşmeyi durdurur.

Dokunma, görsel, işitsel, koklama ve düşsel duyularla gelen temel dürtüler ve uyarılar parasempatik yolla penisin atardamarlarına ulaşarak genişleme sağlar ve sinüzoidlerin içini kanla doldurur. İçeri kan doldukça penisin dış kısmındaki toplardamarları penis kılıfı arasına sıkışarak baskı meydana gelir ve kapanarak, kanın penisten dışarı kaçmasına engel olur ve bu esnada sertleşme devam eder. Gelen uyarının şiddetine göre az veya çok sertleşme meydana gelir. Bu olay 5-10 saniye içinde hızlı bir şekilde gerçekleşir.

4. Semen sadece spermden mi oluşur?

Hayır. Semenin içinde duktus deferens salgısı ile karışık şekilde %10 sperm, %30 prostat sıvısı ve %60 seminal vezikül salgısı vardır. Her ejakükasyon (boşalma) sırasında yaklaşık 1,5-4 ml semen dışarı atılır. Normal şartlarda her bir mililitrede yaklaşık 15 milyon ve üzeri sperm bulunur. Semen sıvısının çıkıyor olması içinde sperm var demek değildir.

5. Ejakülasyon nedir?

Ejakülasyon boşalmadır. Boşalma semenin, yani meninin, dışarı atılmasını sağlayan spinal bir reflekstir. Bu refleks penisteki sürtünme uyarıları yeteri düzeye çıkana kadar gerçekleşir. Epididimis, duktus deferens, boşaltma kanalları, prostat ve seminal vesikül önce salgılarını penis üretrasına doldurur. Daha sonra üretradaki kasların kasılması ile semen dışarı atılır. Ejükasyon, yani boşalma, esnasında mesane çıkışındaki sfinkter kas kapandığı için idrar ve semen karışmaz. Ejakülasyonda gelen meni adı verilen sıvı içerisinde normalde sperm mevcuttur. Ancak tıkanıklık veya sperm üretim bozukluğu olan erkeklerde meni dışarı çıkışı olmasına rağmen içerisinde hiç sperm hücresi olmayabilir. Bu duruma azoospermia (azospermi) denir.

6. Sperm her yaşta aynı kalitede mi kalır?

Erkekler ergenlik çağından itibaren günde ortalama 100-300 milyona yakın miktarda sperm üretir. Erkeğin yaşı ilerledikçe sperm sayısı azalsa bile, erkek ölene kadar doğal şekilde sperm üretebilir. Bir sperm yaklaşık olarak 50 mikron boyundadır.

Sperm, baş boyun ve kuyruk olmak üzere üç kısımdan oluşur. Başın dış kısmında, burayı bir zar gibi saran akrozom bulunur. Akrozomun içinde dişi üreme hücresi olan yumurtanın dış kabuğunu delecek enzimler bulunur. Baş kısmının içerisinde ise genetik materyal (DNA) vardır. Boyun bölgesinde ise spermin hızlı hareketine enerji sağlamak amacıyla mitokondriler bulunur. Kuyruk ise bir kamçı gibi hareket eder ve spermin dakikada 1-4 mm hızla ilerleyerek yumurtaya ulaşmasını sağlar.