Vaikosel, testisin venöz yapısında oluşan ve doğuştan olan bir damarsal anomalidir. Yaşla birlikte ilerleyerek sperm yapım bozukluğuna neden olabilir. Çok ilerlemiş olgularda testis boyutlarında azalma ve erkeklik hormonu yapımında bozukluklara neden olabilir. Bazı erkeklerde sperm yapım bozukluğu dışında testiste veya kasık bölgesinde ağrı olabilir. Genellikle sol testiste görülmekle birlikte her iki testistede olabilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 1992 yılındaki verilerine göre 9043 erkekte semen analizi incelemelerinde, sperm parametreleri bozuk olan erkeklerin %25’inde ve normal sperm parametrelerine sahip erkeklerin %12’sinde varikosel tespit edilmiştir. Başka bir çalışmada infertilite şikayeti ile başvuran erkeklerin %35-40’ında varikosel tespit edilmiştir.
Teşhiste en önemli tanı yöntemi fizik muayenedir. Testise giden kord adı verilen damar ve sinir yapısının elle muayenesinde teşhis konulur. Muayenede öksürtme veya ıkındırma ile karın içi basıncı arttırılarak genişlemiş damar yapısının tanınması amaçlanır. Sadece ıkınma yoluyla hissedilen varikosel Grade 1, ayakta muayenede ıkınmadan hissedilen Grade 2 ve dışarıdan görülür düzeyde damar yapısının olduğu varikosel Grade 3 olarak adlandırılır.
Doppler ultrasound ile varikosel araştırması muayenede tam olarak algılanamayan olgularda ayırıcı tanı olarak istenebilir. Amerikan Uroloji Derneğinin 2002 yılındaki toplantısında yalnız ultrasound ile tespit edilen varikoselin klinik açıdan bir anlamı olmadığı ve operasyona gerek olmadığı bildirilmiştir.
Tedavide kasık bölgesinden yapılan mikroskobik cerrahi yöntem ile damarların bağlanmasıdır. Ameliyatta mikroskop kullanılması operasyonda damarların daha net olarak tanınmasını ve testisi besleyen arterin dikkatli bir şekilde korunmasını sağlar. Bu yöntemle yapılan cerrahi müdahelelerde başarı şansı yüksek komplikasyon oranı düşüktür.